Müzik Aletleri ve İngilizce İsimleri

Müzik Aletleri ve İngilizce İsimleri

by admin

İngilizce kullanımını gerektiren pek çok farklı durumda karşınıza çıkabilecek kelime gruplarından biri de müzik enstrümanlarıdır. Bu karşılıkları bilmek, size hem günlük hayattaki hem de iş hayatındaki sohbetlerinizde genel kültürünüzü ifade etme ve belki de sahip olduğunuz becerileri sergileme fırsatı sunar.

Bu yazıda, en popüler müzik enstrümanlarının İngilizce karşılıklarını alfabetik olarak listelenmiş halde bulabilirsiniz. Ayrıca, müzik üzerine kelime dağarcığınızı genişletebilmeniz için vurmalı, telli, nefesli, yaylı ve klavyeli müzik enstrümanları dahil olmak üzere, müzikle ilgili başlıca terimlerin İngilizce karşılıkları da yazıdaki yerlerini almış durumda.

Yazının sonunda yer alan çok sayıdaki örnek cümle, bütün bu enstrümanları ve müzik terimlerini İngilizcede nasıl kullanabileceğinizi gösterirken onların aklınızda kalmasına da yardımcı olacaktır. İngilizce enstrüman isimlerinin birçoğu Türkçe karşılıklarıyla benzerlik gösterdiği için bu kelimeleri zorlanmadan öğrenebilirsiniz.

A Harfiyle Başlayan Müzik Enstrümanları

 

Akordeon Accordion
Akustik gitar Acoustic guitar
Armonika Harmonica
Arp Harp

B Harfiyle Başlayan Müzik Enstrümanları

 

Balalayka Balalaika
Banjo Banjo
Bas davul Bass drum
Bas gitar Bass guitar
Bateri Drums
Blokflüt Recorder
Bongo Bongo
Borazan Bugle

Ç Harfiyle Başlayan Müzik Enstrümanları

Çan Gong
Çelik üçgen Triangle
Çello Cello

D Harfiyle Başlayan Müzik Enstrümanları

 

Darbuka Hand drum
Davul Drum
Def Tambourine

E Harfiyle Başlayan Müzik Enstrümanları

Elektro gitar Electric guitar

F Harfiyle Başlayan Müzik Enstrümanları

Flüt Flute

G Harfiyle Başlayan Müzik Enstrümanları

 

Gayda Bagpipe
Gitar Guitar

K Harfiyle Başlayan Müzik Enstrümanları

Kaval Pipe
Keman Violin
Klarnet Clarinet
Klasik gitar Classical guitar
Klavye Keyboard
Kontrbas Double bass
Korno Horn / French horn
Ksilofon Xylophone
Kuyruklu piyano Grand piano

M Harfiyle Başlayan Müzik Enstrümanları

 

Mandolin Mandolin
Marakas Maracas
Melodika Melodica
Mızıka Harmonica
Mikrofon Microphone

O Harfiyle Başlayan Müzik Enstrümanları

Obua Oboe
Org Organ

P Harfiyle Başlayan Müzik Enstrümanları

Perküsyon Percussion
Piyano Piano

S Harfiyle Başlayan Müzik Enstrümanları

 

Saksafon Saxophone
Saz Saz/Musical instrument

T Harfiyle Başlayan Müzik Enstrümanları

Tef Tambourine
Timpani Kettle drum
Trombon Trombone
Trompet Trumpet
Tuba Tuba

U Harfiyle Başlayan Müzik Enstrümanları

Ukulele Ukulele

V Harfiyle Başlayan Müzik Enstrümanları

 

Viyola Viola
Viyolonsel Violoncello

Z Harfiyle Başlayan Müzik Enstrümanları

Zil Cymbal
Zilli tef Timbrel
Zurna Shrill pipe

Bu terimler hiç şüphesiz ki hem okuduğunuz kitaplarda ve dergilerde, hem izlediğiniz dizilerde ve filmlerde hem de İngilizce diyaloglarda sıklıkla karşınıza çıkacak. Zor anlarda “Bunun anlamı neydi?”, “Bu hangi enstrümandı?”, “Acaba ona doğru cevap verebilecek miyim?” diye düşünmemek için bu listeyi sık sık gözden geçirmeyi, gerekirse bir kenara yazara veya hafıza kartları hazırlayarak sık sık tekrar yapmayı ihmal etmeyin.

Enstrüman Çeşitleri ve Diğer Müzik Terimleri

Yukarıda geçen enstrümanların her biri, belli birer enstrüman grubuna dahildir. Bu grupların da İngilizce karşılıklarını öğrenmeden konuyu tam olarak kavramış sayılmazsınız. Müzik enstrüman gruplarının İngilizce karşılıklarını da aşağıdaki listede bulabilirsiniz:

Klavyeli müzik enstrümanları Keyboard instruments
Nefesli müzik enstrümanları Wind instruments
Telli müzik enstrümanları String instruments
Yaylı müzik enstrümanları Bow string instruments
Vurmalı müzik enstrümanları Percussion instruments

Herhalde müzik enstrümanlarının tek tek isimlerinin dışında gruplarının İngilizce karşılıkları zihninizde artık yavaş yavaş yerlerini almaya başlamıştır.

Şimdi bir de ana dili İngilizce olan biriyle müzik hakkında konuşmak istediğiniz bir senaryoyu hayal edin. Konu, sevdiğiniz müzik türlerine veya geçenlerde gittiğiniz bir konsere geldi. Kendinizi nasıl ifade edersiniz? Bu durumda, epey yaygın olan belli başlı müzik terimlerinin İngilizce karşılıklarını da öğrenmek sizin için büyük bir artı olacaktır.

Söz konusu müzik terimlerini aşağıda liste halinde görebilirsiniz:

Akort Chord
Akustik Acoustic
Albüm Album
Amerikan folk müziği Country music
Armoni Harmony
Baterist Drummer
Canlı müzik Live music
Caz müzik Jazz music
Dinlemek To listen
Elektronik müzik Electronic music
Enstrüman/Çalgı Instrument
Enstrümantal Instrumental
Film müziği Movie soundtrack
Gitarist Guitarist
Halk müziği Folk music
Hayran Fan
Hit şarkı Hit song
Karaoke Karaoke
Kayıt Recording
Klasik müzik Classical music
Konser Concert
Korist Chorist
Koro Chorus
Melodi Melody
Menajer Agent/Manager
Müzik Music
Müzik çalmak To play music
Müzik enstrümanı çalmak To play an instrument
Müzik grubu Band
Müzik notaları Musical notes/Notes
Müzisyen Musician
Orkestra Orchestra
Piyanist Pianist
Ritim Rhythm*
Sahne Stage
Sanatçı Artist
Ses Audio
Şarkı söylemek To sing
Şarkı sözleri Lyrics
Şarkıcı Singer
Tarz Genre
Vokal Vocal
Yapımcı Producer

* Ritim kelimesinin İngilizce karşılığı olan “rhythm”ın yazılışı sıklıkla karıştırılır. Türkçesinin aksine, hiçbir sesli harf olmadan yazıldığına dikkat edin.

Bundan sonra müzik hakkında konuşurken hiç bocalamayacak, okuduğunuz metinde bir müzik terimi gördüğünüzde karşılığını hemen hatırlayabileceksiniz.

İngilizce Müzik Enstrümanlarının Cümle İçinde Kullanılması

İngilizcede herhangi bir konuyu öğrenirken o konudaki kelime dağarcığınızı örnek cümlelerle pekiştirmeniz şart. Aşağıda, öğrendiğiniz terimleri içeren ve müziğin farklı yönlerini ele alan pek çok cümle ve onların Türkçe karşılıkları var. Bu cümleler sayesinde, popüler müzik enstrümanlarının İngilizce karşılıklarını hiç unutmamanız ve günlük konuşmalarınızda onları kolayca kullanabilecek seviyeye gelmeniz mümkün.

She plays the piano really well. (Çok güzel piyano çalar.)

She used to be a chorist. (Eskiden koristti.)

Do you play any instrument? (Herhangi bir müzik enstrümanı çalıyor musun?)

I know how to play the guitar. (Gitar çalabiliyorum.)

He loves jazz music. He always goes to jazz concerts. (Caz müziği çok seviyor. Hep caz konserlerine gidiyor.)

When I was in high school, I formed a band with my close friends. (Lisedeyken en yakın arkadaşlarımla bir müzik grubu kurmuştuk.)

I love singing, even though I don’t have a nice voice. (Sesim pek güzel olmasa da şarkı söylemeye bayılıyorum.)

The orchestra put on a great show yesterday. (Orkestra dün harika bir gösteri yaptı.)

This movie has such an awesome soundtrack. (Bu filmin müzikleri gerçekten muhteşem.)

She is a huge fan of the Beatles. (O, büyük bir Beatles hayranı.)

I don’t really like acoustic music. It bores me. (Akustik müziği pek sevmiyorum. Beni sıkıyor.)

She is going to release her new album tomorrow. (Yeni albümünü yarın yayımlayacak.)

Do you like electronic music? (Elektronik müzik seviyor musun?)

String instruments include violin, viola, cello, double bass and harp. (Telli müzik enstrümanları arasında keman, viyola, çello, kontrbas ve arp bulunur.)

Clarinet, flute, saxophone and trombone are examples of wind instruments. (Klarnet, flüt, saksofon ve trombon üflemeli müzik enstrümanlarına örnektir.)

I can play the bass guitar, but not electric guitar. (Bas gitar çalabiliyorum ama elektro gitar çalamıyorum.)

She is a talented harmonica player. (Çok yetenekli bir armonikacı.)

The stage at the concert was really big. (Konserdeki sahne öyle büyüktü ki.)

Can you play some music for me? (Benim için biraz müzik çalabilir misin?)

He is a balalaika player. It is such an interesting instrument! (Balalayka çalıyor. Çok ilginç bir enstrüman!)